İnsan Kaynakları Uzmanlık Sertifikasyonları ve İK'da Kariyer
Bu yazımı İK sertifikasyonları ile kariyerlerine yön vermeye karar veren
ve sonra da iyi birer İK'cı olan eski öğrencilerim
Ceren, Elif, Murat, Recep
ve isimlerini anımsayamadığım diğerlerine adıyorum...
Uzun yıllardır, çeşitli insan kaynakları sertifikasyon programlarında eğitimenlik yapıyorum. Programlara katılanların genel profilleri şu şekilde:
- Bir kurumda İK yöneticiliği yapan ve vizyonlarını geliştirmek isteyen İK Yöneticileri
- Personel Özlük işleri ile ilgili çalışan fakat artık İK sorumlulukları almaya başlayan ve kendini bu aşamada gelişime zorunlu hisseden kişiler.
- Mevcut işinden memnun olmayıp (mesela en çok muhasebeciler) kariyerine insan kaynakları alanında yön vermek isteyenler.
- Yeni mezunlar ve "Acaba bu İk denilen şey bana göre mi?" diye düşünen azimli gençler.
Genelde sertifika eğitimleri boyunca, öğrencilerim bana, İK'da kariyer yapmak için bu sertifikaların faydası olup olmadığını soruyorlar. Yanıtım hep aynı:
"Bizler birilerini işe alırken özgeçmişlerindeki "Aldığı Eğitimler ve Sertifikalar" kısmına göz ucuyla bir bakarız. Yani sertifika almış olmanız sadece "Hmmm...Kendine yatırım yapmış, ne güzel" dememize yol açar, sadece o kadar."
Bu yanıtımdan sonra yüzleri asılan genç ik'cı adaylarına hemen şunu söylüyorum:
"Fakat, siz her haftasonu bu eğitimlere gelip, gerçek iş hayatı örneklerini özümsüyorsunuz. Bir çok deneyimli İK'cının bile gündemlerine almayı atladıkları konuları ve unuttukları ik'cı tutumlarını, odaklanmış bir şekilde öğreniyorsunuz. Bu nedenle alacağınız sertifika sadece bir belgedir. Fakat burada edindiklerinizi hayata geçirirseniz ve istekli olursanız, yılmazsanız, bu sertifikaya katılmış olmak size çok şey katacaktır." diyorum.
Gerçekten de 2007 yılından bu yana, insan kaynakları alanında kariyer yapmaya karar vermiş olan eski öğrencilerimin çoğunun , bugün bu alanda önemli yerlere geldiklerini görüyorum. Bir eğitmen için büyük bir mutluluk bu.
İnsan kaynakları kariyeri için elbette ki, bir takım temel bilgi , beceri ve tutumları kazanmak şart. Fakat önemli olan bu kazanımı , tutku ve dayanıklılık ile birleştirmek şart.
İK sertifkalarına güvenip iş arayanların bir kısmı yanıtsız iş başvurularından, ya da olumsuz geçen iş görüşmelerinden sonra yılgınlık gösterebiliyorlar. O sertifikayı bir kitap arasına koyup unutabiliyorlar. Evet iş hayatı zor. Asla hiç bir kurum kapılarını gençlere kolayca açıp onlara insan kaynakları kariyeri için fırsatları kolayca sunmayacak.
2 seçenek var. Birincisi yılmak ve vazgeçmek. İkincisi ise, sürekli olarak insan kaynakları kariyerinde ısrarcı olmak ve bunun için alternatif aksiyonları planlamak.
Peki kariyerini İK alanında yapmak için ne tür aksiyonlar alabilir bu insanlar?
- Mutlaka bir insan kaynakları sertifikasyonu ile temel formasyon alın.
- Peryön ve Tegep gibi derneklere üye olun ya da üye olamıyorsanız bile web sitelerindeki duyurulara abone olun. Böylece etkinliklerden haberdar olursunuz.
- Mevcutta bir işyerinde çalışıyor ama insan kaynaklarında görev almıyorsanız, bu konuda görev almak istediğinizi belirtin.
- Mevcut göreviniz İK ile ilgili olmasa bile, kurumunuzun insan kaynakları ile ilgili bir iki sorununu tespit edin. Turnover , çalışan bağlılığı , eğitim sistemi vs. Sonra bunlardan birine dair bir çözüm üretip yöneticilere sunun. Bu konuda bir proje yapalım ama ben de içinde yer almak isterim diye belirtin. (Ciddi bir sunum hazırlayarak bu teklifi götürmeniz gerekiyor tabi ki).
- Linkedinn gibi sosyal ağlar üzerinden bazı firmaların İK yöneticileri ile tanışın ve ziyaret etmek istediğinizi belirtin. 100 kişiye sorsanız geri dönüş olsa, 10 İK yöneticisiyle çay içip onun işi hakkında bilgi alma şansınız doğacaktır. Tabi ki bu görüşmede İK alanını ne kadar önemsediğinizi belirtmeyi unutmayın. Fakat bu görüşme asla iş isteme görüşmesi olmamalı. Tanışma görüşmesi. Daha sonra arada bir kendinizi anımsatabilirsiniz.
- İş başvurularından yılmayın.
- Muhtsem bir firma olmasa bile İK alanında deneyim kazanabileceğiniz firmalarda çalışmaya başlayabilirsiniz. Eğer şartları uygunsa. Deneyim kazanmanız için bir platforma bir kuruma ihtiyacınız var unutmayın.
- Danışman firmaları es geçmeyin. Yani danışmanlık firmalarında da seçme yerleştirme, performans yönetimi ve eğitim gibi alanlarda uzmanlaşabilirsiniz.
- Yüksek lisans isteyenlere de bir tavsiyem olacak. İnsan kaynakları alanında yüksek lisans yapmaktansa ya işletme (MBA) ya da örgütsel psikoloji gibi alanlarda yüksek lisans yapın derim. Teziniz yine İK üzerine olabilir. Çünkü MBA size büyük resmi görme ve iyi bir İK İş ortağı olma fırsatı sunar, örgütsel psikoloji ya da endüstri psikolojisi ise, organizasyonel gelişim için çok temel bilimsel noktalara hakimiyet kazanmanızı sağlar.
Bu yazdıklarımın hepsi sonuçta tavsiye ve her bir tavsiye her duruma ve kişiye uymayabilir. İşin özü, istemek ve asla yılmamak. Bunu yaparken de okullarda ya da eğitimlerde aktarılan insan kaynakları yaklaşımlarını yaptığınız işe hemen yansıtmak.
Zira işin doğrusunu bilip "ama hocam bu bizim kurumda olmaz" demenin kolaycılığı , tüm öğrenilenleri çöpe atmak anlamına geliyor.